Bâbür’ün Ayak İzinde


Bu konser, bir Aga Khan Kültür Vakfı programı olan Aga Khan Music Initiative desteği ile düzenlenmektedir.

Bâbür'ün Ayak İzinde

Zâhirüddîn Muhammad Bâbür’ün dillere destân otobiyografisi şu sözlerle başlar: “899 yılının Ramazan ayında (Haziran 1494), 12 yaşındayken Fergana’da tahta çıktım”. Erken yaşta büyük sorumluluklar yüklenen Bâbür Şâh, Hindistan alt kıtası üzerinde yer alan Afganistan ve Hindistan üzerinden düzenlediği seferler ile Bâbür İmparatorluğu’nun ilk temellerini atmıştır. Zamân içerisinde İran, Orta Asya ve Hindistan coğrafyasında şekillenen kültürleri sâyesinde Bâbürler, bugün hâlen dünyanın gıpta ile baktığı sanatsal ve entelektüel birikimlerini oluşturmuşlardır.

“Bâbür'ün Ayak İzinde", Bâbürlüler zamânında şimdiki devlet sınırlarının olmaması sâyesinde kolayca sağlanan toplumlar ve kültürler arası geçişkenliği, etkileşimi ve alışverişi günümüze taşımayı amaçlamaktadır. Bâbür saraylarının ihtişâmı ve icrâ edilen müziklerden ilhâm alan topluluğun bünyesinde Afgan ve Tacik müzisyenler bulunmaktadır.

Bâbür İmparatorluğu, İran kültürünün baskın olduğu topraklar üzerinde doğmuştur. Bugün Özbekistan sınırları içerisinde yer alan ve Bâbür İmparatorluğu’nun doğum yeri ve en önemli kenti olan Fergana, Bâbür İmparatorluğu’ndan önce Türk-Moğol kökenleri olan Timur İmparatorluğu’nun bir parçasıydı. Sanat, mimârî, şiir ve müziğe ev sahipliliği yapan Fergana toprakları XV. yüzyılda kültürel zirvesine ulaşmıştır. Bâbür İmparatorluğu da kurulduğu ilk günden itibaren bu kültürel mîrâsa sâhip çıkmıştır.

1504 yılında henüz 21 yaşındayken Kâbil şehrini ele geçiren Bâbür Şâh, İmparatorluğun merkezini buraya taşımış ve Kâbil üzerinden doğuya Hindistan’a doğru seferler düzenleyerek 1526 yılında Delhi’yi ele geçirmiştir. Bâbür Şâh’ın birkaç nesil sonra dünyaya gelen torunları Ekber Şah ve Tac Mahal’i yaptıran Şâh Cihân, Bâbür İmparatorluğu adı ile neredeyse tüm Hindistan alt kıtasının hâkimiyetini ele geçirmiştir. Bu geniş coğrafyanın sahip olduğu kültürel çeşitlilik, Bâbür saraylarında icrâ edilen müziğe de yansımıştır.

Bâbür İmparatorluğu döneminde sarayda müzik icrâ eden topluluklar farklı müzik aletleri, ses, usûl ve ritim dizilerini bir araya getirmiş ve bu sâyede özgün bir müzik ortaya çıkmıştır. Ayrıca sûfîler tarafından yapılan icrâlarda, zâhidlerin va’z ettiklerinin aksine, sazlar zaman zaman aşk hâli ile Allah’a yaklaşabilmek için birer araç olarak kullanılmıştır.

Günümüzde ise bölgede yaşanan yıpratıcı savaşlar ve kurulan yeni devletler sonucunda eskiden etkileşime oldukça açık olan sınırlar katı kurallar ile yeniden çizilmiş ve icrâcıların Bâbür İmparatorluğu döneminde içinde bulundukları etkileşim hâli yok olmuştur. Ağa Han Müzik Girişimi desteği ile düzenlenen bu program, zaman içinde kaybolan kültürel temasları müzik vasıtası ile yeniden canlandırmayı amaçlamaktadır.

Ağa Han Müzik Girişimi
(Aga Khan Music Initiative)

Düzenlediği bölgelerarası müzik ve sanat eğitim programları, sosyal yardım projeleri, kültürel danışmanlık hizmetleri ve sanat eseri üretim faaliyetleri ile dünya çapında üne kavuşan Ağa Han Müzik Girişimi; müzik alanında sahip olunan mirasın korunması, nesilden nesile aktarılması ve geliştirilmesi konusunda çalışan yetenekli müzisyenler ve eğitimcilere destek olmak amacıyla kurulmuştur. İlk olarak Orta Asya’da faaliyetlerine başlayan Ağa Han Müzik Girişimi, daha sonra Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’ya da yayılmıştır. Ağa Han Müzik Girişimi sosyal, siyasal ve ekonomik kısıtlamalar nedeniyle kültürel çeşitliliğin yok olmaya yüz tuttuğu günümüzde, icrâcıların kaybolan kültürel çeşitliliği yeniden su yüzüne çıkarmasına yardımcı olmaktadır.

Homayoun Sakhi

Homayoun Sakhi, yeni kuşağın önde gelen rubâb icrâcılarındandır. Son derece etkileyici bir müzikal kişiliğe sahip, çok parlak bir virtüözdür.

1976 yılında Kâbil'de Afganistan'ın kuşaklar boyu önemli müzisyenler yetiştirmiş köklü bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelmiştir. On yaşından itibâren, gelenek olduğu üzere, babası ile usta-çırak ilişkisi içinde rubâb meşk etmeye başlamıştır.

Babası Ghulam Sakhi, bu çok önemli bir geleneğin kendi zamanındaki en önemli taşıyıcısı olan merhûm üstad Mohammad Omar'in çırağı ve öğrencisidir. Homayoun Sakhi de bu geleneğin yaşayan sayılı temsilcilerindendir.

Salar Nader

Afganistan müziğinin günümüzdeki en önemli tabla icrâcılarından biri olan Sala Nader, tablaya henüz 7 yaşındayken büyük üstâd Zakir Hussain ile başlamıştır. Salar Nader, Afgan ve Kuzey Hindistan Klasik Müziği’nin önde gelen Homayun Sakhi gibi birçok icrâcısı ile birlikte çalışmalarını sürdürmektedir. Aynı zamanda tabla öğretmenliği de yapmaktadır.

Sirojiddin Juraev

Sirojiddin Juraev, Kuzey Tacikistan’da nesillerdir dutar ile haşır neşir olan bir ailede dünyaya gelmiştir. Hem babası hem de dedesi dutar icrâcısı olan Juraev’in dutar ile tanışması babası sâyesinde olmuştur. Eğitimine Hucend Üniversitesi Müzik Fakültesi’nde başlamış ve Abduvali Abdurashidov kılavuzluğunda Duşanbe Maqam Akademisi’nde devâm etmiştir. Hâlen Duşanbe Devlet Konservatuarında dutar dersleri vermektedir.

Mukhtor Muborakqadomov

Tacikistan’ın doğusundaki Bedehşan bölgesinin en büyük kenti ve başkenti olan Khorog’a çok yakın bir köyde dünyaya gelen Mukhtor Muborakqadomov, setar ile çok erken yaşlarda, kendi de setar icrâcısı olan amcası vasıtasıyla tanışmış, bugün önemli setar icrâcıları arasına girmiştir.